Blogger Template by Blogcrowds

BİR ŞİİR

Bir Pazar Sabahı Ruh Hali

Günlerden pazar,dışarıda hafif bir yağmur,playlistte de huzurlu şarkılar olunca bir pazar sabahı yazısı farz oluyor bünyeye.Bütün şartlar oluşunca halihazırda varolan hüzün tozlandığı yerden çıkarılıyor gün yüzüne.Hep bir gitme isteği ve yapamamanın pişmanlığı galiba bu hüznün nedeni.Fiziki ya da manevi her türlü gidiş.Arkana bile bakmadan,geride kalanları düşünmeden.Ne bir çanta ne bir bavul.Üstünde rastgele kıyafetler,hafızada iyi kötü anılar.Dudaklarda bir ezgi,placebo’dan song to say goodbye mesela…..my,oh my……ya da Lhasa’dan rising…….

Hava bir tuhaf,hayal kurmaya yönelik bir tutum var havada.Kaçmaya müsait bir bulutluluk…demiş üstad..

Hiç kimsenin seni tanımadığı yerlere kaçmak istiyor insan.Üstünde umursamayacağın paçavra kıyafetler.Sadece soğuktan korunmak için.Aniden bir yağmur bastıracak,sığınacaksın eski bir sinemaya.Vizyonu geçmiş ucuz filmlerin oynatıldığı.Kimselerin umursamadığı ama büyük laflar eden filmler.Hayatın kıyısında kalmış hayatları anlatan.Tüm kaybedenler adına bir destansı bir masal tadında.

Gitmeler ama geri dönmeyi de kafadan çıkarmadan.Ha olurda yine bir kaybediş yaşanır,muzaffer komutan edasıyla geri dönülür.Kimse sormamalı ama yaşananları.Hiç bir şey olmamış gibi devam etmeli hayat.Zaten birşeyler kazanmak için çıkılmamalı,o zaman anlamı olmaz gitmelerin.Sadece gitme,alıp başını gitme yada onun avuntusu.Başkalarının hayatlarına köle olmuş bedenimize ve ruhlarımıza bir söz geçirme uğraşı.Asıl sahibin benim mesajı.Herşey bana bağlı iddiası…

Galiba asıl hüznün nedeni bu kaybediş.Beynin ruhu ve bedeni kaybetmesi..Gidişler de aslında arama,sağda solda.Ya da bir başka beden ve ruhta avunma.


Cinnet Modern

bir kırlangıcın kanı var ön camımızda
sanayi devrimi çünkü kuşların ölümüdür
picasso ve prezervatif işte tam da bu anda
bu anda bir kız ağzına bir cinneti almaktadır
cinnet modern
bizi zihnin müstemlekesi kılan
cinnet modern
bizi gümüş kaşıklardan alıkoyan
kalan yalnızlık vardır artık akşamlardan
televizyon yalnızlığı, renk yalnızlığı, insan
şiir çekilmektedir köhnemiş rüyalarımızdan
geveze ve umutsuz, şizofren ve unutkan
cinnet modern
kır kahvelerinde hafta sonu romantizmi
cinnet modern
birdenbire bir köprünün tastamam hayali
bir kadın bir çocuğu kucaklayacakken kurcalamıştır
acı doludur o devlet sarısı zevksiz koltuk
dönülmez dünyaya vakit hayli olmuştur
dönülmez, şuramıza gelip oturmuştur yoksulluk
cinnet modern
gloria jeanste sumatra bilmem ne kahvesi
cinnet modern
abdullah gülün ülkemize cumhurbaşkanı seçilmesi
aynalı sözler bulup biçimsel denemelere girişip politikayı keşfedip ruhlarımızı yağmalamak isteyenler için tekmil verip / kıymetli katkılarımız için cep saati tazminat plaket öpücük alıp / birikmiş paramızla bir nokta otuz dokuzla on yıl vadeyle / vadesi dolmuş insanlığın mezarına işeyen o amerikalı pis herifin adını sapıklık gibi / sapkınlık gibi rafizilik gibi çift elle çift bıçakla çiftle çubukla toprakla irtibat halinde / ayakkabılarını çıkarıp ellerine alıp ayaklarını toprağa basıp / beşiktaşı semt takımı olduğu için severken kapitalizmi yeniden icat edip / allen abi papa olsana diye bağırınca sanki kazanda bir ayaklanma bastırılıyor / kazan türkleri diye birileri var kaplanlı belgeselden hemen sonra çıktı televizyonda çıktı / televizyona baykal da çıktı inanamazsın lafın sözün belini kırıyor / sokakları bar adlarıyla tanıyan yaşı geçkin kızların mutlu evlilik hayalleri bir kez daha eczaneye / eczanelerde ağrı kesici var bepanten var işe yarar nesneler solgun kimesneler var ihraç fazlası gibi hissediyorum kendimi / cypralex iyi geliyor donuk mat kimsesiz bir cihangir sokağında / zaten o garson çocuk da ayrılmış o kafeden doluşalım kafelere sevişelim ama üremeyelim dikkat edelim aile planmasına kardelenler kampanyasına destek verelim modernleşelim adamın canını sıkmayalım hırtlık yapmayalım değil mi eren safi / türk şiirine teknik bir arıza nedeniyle ara verelim suyun akarını bulalım etliye sütlüye karışmayalım senede iki takım elbise ramazanda erzak alalım / patronla yemeğe çıkalım patronu kafaya alalım şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunu coşkuyla kutlayalım / şehrimiz kurtulsun kuran da okuyalım ama ardından yürüyelim o mezara anı defterlerini dolduralım gayrı safi milli hasılamızı / özallı yıllar tabii çok önemli yıllardı entegrasyon kelimesi amma ritmik ejekülasyon gibi / akar gider durmaz gider sokaklarda liseli kızların aman allah bacakları süt ve bal / bal işine girelim kaçkarlardan bir arkadaş bal yollasın biz istanbulda doğal beslenme meraklısı aptallara satalım / selahattin yusufla unisex tişört tasarımı işine de girebilirim her an / her an hatırı sayılır bir cinnet geçirip ot yok mu lan taş yok mu hadi kitabınız yok ulan allahınız da yok mu diye nara atarak / sonunda paşa olan semtlere iki oda bir salonlara sabahlamalara sarayın tavuklu çorbasına kadir abimizin lan saray / padişahlık geri gelsin yıkalım cumhuriyetin değerlerini kurumlarını kurumsal olalım / iletişim müdürlüğü ihdas edelim insan hakları şefliği insan hakkını alabilir mi bu dünyadan test edelim / iş başvurusu formu dolduralım kravat takalım siyah takım elbiseyi indirim var daniel hechterdan alalım / hasta olalım kusalım tiksinelim bıyıklılardan bıyıklılar tehlike arz etsin terörist olsun bıyıklılar hasta olalım kusalım tiksinelim bıyıklılar
cinnet modern
usul usul şehre bir dalgakıran çekiliyor
cinnet modern
insan yazdıkça sanki daha da sakinleşiyor

İSMAİL KILIÇARSLAN



Nietzsche is not dead

Little Miss Sunshine(küçük gün ışığım) filminin en sevdiğim karesi....Böyle sözlerle ölümsüz olunuyor galiba...


Yükseldikçe uçma bilmeyenlere daha küçük görünmemiz kaçınılmazdır.
FRIEDRICH NIETZSCHE....

.

Önceki Kayıtlar